14 Ocak 2012 Cumartesi

Sağır Olmak

Sağır kurbağanın hikayesini bilirmisiniz;?

Bir kurbağa sürüsü ormanda yürürken, içlerinden ikisi bir çukura düşer. Diğer bütün kurbağalar çukurun etrafında toplanırlar. Çukur bir hayli derindir ve arkadaşlarının zıplayıp dışarı çıkması mümkün görünmemektedir. Yukarıdaki kurbağalar, boşuna uğraşmamalarını söylediler arkadaşlarına :

“Çukur çok derin,dışarı çıkmanız imkansız.”

Ancak, çukura düşen kurbağalar onların söylediklerine aldırmayıp çukurdan çıkmak için mücadeleye devam ederler. Yukarıdakiler ise hala boşuna çırpınıp durmamalarını, ölümün onlar için kurtuluş olduğunu söylerler. Sonunda kurbağalardan birisi söylenenlerden etkilenir ve mücadeleyi bırakır. Diğeri ise çabalamaya devam eder. Yukarıdakiler de, çırpınıp durarak daha çok acı çektiğini söylemeyi sürdürürler.
Ne var ki, çukurdaki kurbağa son bir hamle daha yapar, bu kez daha yükseğe sıçramayı başarır ve çukurdan çıkar. Çünkü, bu kurbağa sağırdır. O yüzden, arkadaşlarının ümit kırıcı sözlerine kulak asmamıştır.(alıntı)

Böyle kimbilir ne kadar insan var hayatımızda?Ve bu insanlar çok yakınımızdakiler.Onların fikirlerinden hemen etkileniriz.Şu işi yapmak istiyorum dersiniz yok sana göre değil derler.Mesela ben ingilizce öğrenmek istiyorum demiştim.Eşim ne gerek var dedi.Bende çok matah bi iş yaptım onu dinledim.Herşey insanın kendisine inanmasından geçiyor.Kendine inanmayınca çevremizi dinliyoruz.Ama insan gerçekten eşi tarafından desteklenmek istiyor.Maalesef hiçbir zaman o desteği göremedim.Sadece bu bloğu da açmama vesile olan beni sürekli destekleyen,kendime güvenmemi sağlayan bir dostum var(iyiki de var).Bazen bu kurbağa gibi sağır olmak lazım.Eğer kendine inanmıyorsan neye yada kime inandığının ne önemi varki?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder