18 Nisan 2013 Perşembe

TÜRK VE AVRUPALI ANNELER


Sizce gerçekten böyle mi?Avrupalı anneleri bilemiyoruz ama kendimizi değerlendirebiliriz bence.
İtaatkar ve gelenekçi bireyler yetiştiriyor.
Kendim açısından itaatkar değil ama Türk geleneklerine göre yetiştiriyorum.Gelenekler yalnış oldu belki adaplarına diyelim.Biz nasıl böyle bir ortamda büyüdüysek onlarda aynı bizim gibi olacaklar.Şimdiki neslin gelenek falan takacağını düşünmüyorum.Gelenek derken yobaz olanlardan bahsetmiyoruz tabikide.Türk aile yapısından bahsediyoruz.
Çocuklarının saygın bir iş sahibi olmasını istiyor:
Kim istemez Allahaşkına?Meslek seçimine karışmıyormuş Avrupalı anneler.Bende karışmıcam.Ama saygın bir işi olsun iyi yerlere gelsin isterim.
Çocuğunun gözünün önünde olmasını istiyor.
Bazı anneler aşırı bağımlı çocuğuna.Çocuk doğduktan sonra kendi birey olduğunu kadın olduğunu unutup sadece anne oluyor.Kendi odasında oynasın hangi anne istemez canım?Sürekli beraber olunacak yaşlar var.Artık serbest bırakılacak yaşlar var.
Çocuklar ağlamaya başladığında fikri değişiyor.
Bu konuda hemfikirim.Ben bunu yapmıyorum.Ama genel olarak Türk anneleri fazla taviz veriyorlar.
Ceza yöntemini kullanıyor.
Bazen başvuruyorum.O da gerektiği yerde gerektiği şekilde.
Yeme,içme ve uyku saatlerini esnetiyor.
Yeme ,içme tabiki aksayabilir.Uyku saatleri uzun zamandır aksamıyor allaha şükür.
Çocuklarına kitap okuma alışkanlıkları zayıf.
Şimdi pek çok alternatif var.Ve çocuklara göre harika kitaplar var bu konuda pek katılmıyorum.
Koruma hissi aşırı.
Bu konuda yüzde yüz haklı.Aşırı koruyoruz çocuklarımızı.Hiçbirşeyi kendileri denesin öğrensin istemiyoruz.Böylece kendine güvensiz çocuklar yetiştiriyoruz.Onun yerine herşeyi biz yapıyoruz.






GÖRSEL ALINTIDIR


80 YILINDA ÇOCUK OLMAK

Teknoloji ne kadar ilerledi farkında mısınız?Söze bizim zamanımızda diye başlayacağım da bu bir yaşlanma belirtisiymiş.Radyoların açıldığı yılları televizyon kanalların açıldığı günleri hatırlıyorum.Hatta evimize telefon bağlandığı günü.
80 le çocuğuyduk hiç bir şeyimiz yoktu.Ama mutluyduk.Akşama kadar sokakda bir sürü arkadaşımız vardı.Hayatı bilmiyorduk ama keyfimiz yerindeydi.Yokluk pekde umurumuzda değildi.Hepimiz aynıydık çünkü.
Sonra genç kız olduk.Ev telefonundan babamız duymadan erkek arkadaşımızla konuşmanın yollarını bulduk:)
Gençlik dergileri aldık sevdiğimiz şarkıcılarla ilgili hayaller kurduk.
Herşey değerliydi.Şimdiki zaman gibi herşeyden çok yoktu.Azdı değerliydi.Şimdiki çocuklar çok şanslı gibi görünsede bence biz daha şanslıydık.
Özlüyorum o günleri çok güzel yıllardı.Masum çıkarsız,yalansız ve hiç sorumluluğumuz olmadığı günlerdi.

27 Mart 2013 Çarşamba

DURUMU İYİYE GİDİYOR

Merak eden geçmiş olsun dileklerini ileten herkese teşekkürler.Arkaşımızın durumu iyiye gidiyor.Eşiylede konuştum.Yakında yoğun bakımdan çıkacak.Herkese teşekkürler.Dualarınızı eksik etmeyin.Hepinizden Allah razı olsun.

24 Mart 2013 Pazar

KAZA GEÇİRDİĞİNİ SÖYLEYEMEDİM

Çok sıkıntılı bir cuma günü yaşadım.İş arkadaşlarımdan biri iş kazası geçirdi başka bir şehirde.Ailesine haber vermek bana düştü.
Eşi hamileymiş.Söyleyemedim ki durumu ağır.Personel evraklarına lazım diyerek yalan üstüne yalan söylerek abisinin numarasını aldım.O söylesin ben nasıl alıcam böyle bir sorumluluğu.
Bulduk abisinin numarasını haberi verdik.
Durumu ağır ve doktorlar umutsuz konuşuyor.
Herşeye o kadar değer veriyoruz ki hiç ölmeyecek gibi yaşıyoruz.Hiç ölmeyecek gibi gururluyuz kibirliyiz.Hiç ölmeyecekmiş gibi çok değer veriyoruz eşyalara.O kadar çok borcumuz var ki herşeye.
Hiç bir şeyin kıymetini bilmiyoruz.Sağlıklıysak ve yiyecek ekmeğimiz başımızı sokacak bir evimiz varsa çok şanslıyız  gerisi insanoğlunun bitmek tükenmek bilmeyen egoları.
İnşallah bir an önce sağlığına kavuşur.Allah bebeğini görmeyi nasip eder.

9 Mart 2013 Cumartesi

OYUN BOZAN RALPH



Atari oyununun bina yıkan 'kötü adamı' rolündeki Ralph, hem yıllardır aynı işi yapmaktan sıkılmış hem de oyunun iyi adamı tamirci 'Felix' gölgesinde kalmaktan bıkmıştır. Bu arada da tüm övgüleri Felix toplar. Ralph artık iyi bir kahraman olmak ister ve diğer video oyunları arasında gidip gelmeye başlar. Fakat oyundan oyuna atlarken yol açtığı bir kaza Sugar Rush oyununu tehlike altında bırakan bir düşmanı serbest bırakır. Şimdi kahraman olma fırsatı onda mıdır?

Oğlumu götürdüğüm ilk sinema filmi.Önce gözlükleri takmak istemesede gözlüksüz kötü gözüktüğünün farkına varıp film sonuna kadar taktı.Çok beğendiğim bir animasyon filmi oldu.Oğlumda sinemayı sevdi.Her hafta tutturuyor artık sinemaya gidelim diye:)




ANNE OLDUKTAN SONRA