12 Şubat 2012 Pazar

EN KISA PERİ MASALI

Günlerden birgün bir adam bir kadina ‘benimle evlenir misin?’ diye sordu, kadin ‘hayir’ dedi.
Ondan sonra da kadin heep mutluluk içinde yasadi;
Rahatça aliverise gidebildi, arkadaslariyla martini içebildi, her zaman temiz bir evi oldu, kimsenin arkasını toplamadı, hiçbir zaman yemek pisirmesi gerekmedi, her zaman giysi ve ayakkabilarla dolu bir gardrobu oldu, hep zayıf kaldı ve hiç aldatılmadı .…
(ALINTI)

DEPRESYONDAYIM


Depresyondayım.Bazen ağır bir şekilde bazen hafif olarak geçirmeye, basit şeylerle mutlu olmaya çalışıyorum.On yıllık birikim var içimde.Herkesin hatası var.Benden bazı şeylerin acısı zamanla çıkıyor.En ufak şeyler gözüme batıyor.Bazense hiç aldırmıyorum.Basit şeylerle mutlu olmaya çalışmaksa kendini kandırmaktan başka bir işe yaramıyor.Herşey üstüme geliyor.Bir mezarlığa gitmek istiyorum.Ben hiç mezarlığa gitmedim.Belki bana iyi gelir.Hayatta ölüm var bunlar ne gereksiz şeyler diye düşünmek istiyorum.Bir ayet varya ''her canlı ölümü tadacaktır''diye beni acayip rahatlatır.ölüm var gerisi yalan işte.Depreyondan çıkmak için hayatımı birgün olarak planlıyorum.Önceki günden yarın neler yapabilirim diye planlıyorum.Amacım çok erken kalkmak aslında ama daha başaramadım.Böyle bir insan değildim.Daha neşeli daha
mutluydum.Şimdi erkek,kaynana,çocuk.anne,baba,kardeş görmek istemiyorum.Sadece yalnız kalmak istiyorum.Yalnız yaşamak istiyorum.Ama olmuyor olmayacak çünkü başkalarının mutluluğundan sorumluyum.

11 Şubat 2012 Cumartesi

OĞLUM

3 yaşında oğlumdan inciler

oğlum:anne süpriz yumurta aldınmı
ben:unuttum oğlum
oğlum:senin unuttum diyen dillerini yerim

ben hangi duvara vurayım kafamı bu sözlerden sonra .:))))




anne seni çok çok çok çok (çoklar çok uzuyor)seviyorum
bende aynı şekilde çokları uzatarak söylüyordumki
anne abartma istersen dedi:)))

çiçek kurabiyee






tarif alıntıdır.

eşimle birlikte yaptık.mutfakta bu tarz şeylerle uğraşmak depresyonuma iyi geliyor.

3 Şubat 2012 Cuma

Allahım evladımla sınama beni






Atopik dermatit.Yani çocuk egzaması.Oğlum doğduktan 2 ay sonra dirseklerde başlayıp sonra bütün vücuduna yayılan bize 2,5 yıl çektiren bir hastalık.Şuanda yok ama olmayacak diye birşey yok.Bu hastalık belkide ömrümden 10 yıl götürdü.En kötü yanı ise kaşınmak.Kaşımak istiyorsun ve kaşıyamıyorsun bir bebek için nasıl bir travma.Sabahları kalkınca bebeğini kanlar içinde (heryerini kaşımış yolmuş)görmek nasıl bir acı.Sürekli doktor doktor gezmek.Herşeyden bir çare aramak.Bir kremi 30ml ve 80 lira.Yalnızca bir hafta gidiyor.2 yaşından önce devlet karşılamıyor.Neden oluyor belli değil.Nezaman bitecek belli değil.Yolda en az yirmi kişinin sorduğu ne olmuş bu çocuğa böyle soruları?Lütfen bilginiz yoksa sormayın.Sizin merakınız anneye nasıl acı veriyor biliyormusunuz?İkeaya gitmiştik bir kere.Çocukların oyun oynadığı yerde oğlumla oynuyorduk.Bütün anneler çocuklarını uzaklaştırdılar bizden.Oğlumun ellediği hiçbirşeyi elletmediler.Onlarda haklı tabi.Çok ağladım.Haykırmak istedim orda bulaşıcı değil diye.Çok zor çeken bilir.Tedavisi yok.Bir ilacı olsa geçse bir ameliyat olsa bitse.Hani derlerya Allah dert veripde derman aratmasın aynen öyle.Son 6 aydır yok.Ama neden yok bende bilmiyorum.Oğlumun çektiği sıkıntıyı psikolojiyi düşünemiyorum.Bu hastalık yüzünden anne olduğumu bile anlamadım.Hayattaki en büyük dert evladın için hiçbirşey yapamamak bence.Allah kimseyi evladıyla sınamasın.

Leblebi gibi dağılan harflerim



Oğlumun hallettiği klavye. ve ben hala bu klavyede çalışıyorum.Utanıyorum eşim bilgisayarcı yazamıcam daha fazla:(((aşağıda feysbuk yorumları





ş.c. cnm bu ne hal.. :))

ben :oğlum çalışmış üstünde

n.b.ayy napmış kızz bu? kızımdda bizim laptop un çıkarmıştı bi tanesini hala takılamadı bu ne olcak böyle :)) ama çok komik tırtıklanmış

Ben:şuan böyle yazıyorum işte leblebi gibi yerlerdeydi anne benim işim var diyo

N.B tornavida verseydin eline yapardı benim yakışıklım


N.K hahaha süpermiş:)))))


M.B Benimkinin farklı versiyonu bu süper


n.t helal koçuma benim :)))



S.A bu gerçek mi :)



S.T valla pes ne diyim :D:D:D

Katlandığım kadar seviyorum seni


Eskişehir ne kadar içinde sevmediğim insanlarda olsa benim sevdiğim bir şehir. 8 yıldır her bayram ve tatillerde oradayım.Eşimin ailesi orda çünkü.Bu yıl yarıyıl tatili nedeniyle gitmek zorundaydık gene.Çünkü artık bir adet haline geldi.Onlarında hakkı tabi evlatlarını torunlarını görmek.Ama sevilmediğin yere gitmek sevilmediğini bilmek ölüm gibi.(yazar yukardaki sözleriyle çelişiyor burda)Şehirlerle meselem yok ordakiler problem.oğlum kreşe gidiyor ve iki gün gitmese soğuduğu için iki günlüğüne gidelim dedik.Doğumgününe de gelemediler oğlumun.Onu kutlamak bahanesiyle haftasonu orda olalım kurtulalım dedik.Ancak akşamdan başlayan kar gidemeyeceğimizi göstersede sabahtan kalktım.Gözgözü görmüyordu.Zaten içimde bir sıkıntı her gitmemde olduğu gibi.Sanki boynuma ip takmışlar öyle gidiyorum.Dedim bu havada gidilmez çocuk var sonuçta.Hastamız yok ölümüz yok çok şükür.Yollarda kalma ihtimali çok yüksek.Ama beyimiz annesinin korkusuna olmaz gidicez diye tutturdu.Oğlumdan hiçbirşey daha önemli değil deyip inatlaşmam sonucu ikna ettim.Annemi sen ararsın dedi.Oldu paşam dedim.Bu zevki yaşamak lazımdı ama neyse uğraşamam dedim.Annesi kırılcak bişi dicek diye ödü kopuyor.Sonra ben nasıl böyle adama saygı duyayım.Nekadar üzülsede kaynanatör bişi diyemedi tabi.Bizde yollara düşmekten kurtulduk.Eşim bunu aşamayacak biliyorum.Sabah kalkınca kendisi demeliydi gitmiyoruz diye.Ama nerdee?Bir erkeğin önce annesiyle ilişkisine bakmak lazımmış o hayatındaki ilk kadın.Onunla iletişim kuramazsa sizlede kuramazmış!