21 Temmuz 2012 Cumartesi

SON ZAMANLARDA


''Ben aslında basit bir kızım ve bir erkeğin önünde durmuş onun beni sevmesini istiyorum.''


Yeniden yıllar sonra izlemek keyifliydi.



BİR ERKEK HAKKINDA

Filmin konusu:
Londralı Will, yakışıklı, zengin, sorumsuz bir adamdır. Kadınlarla tanışmak için güzel bir mekan olabileceğini düşündüğü, boşanmış anne-babaların katıldığı toplantılara gitmeye karar verir.Kendisine çocuk sahibi ve boşanmış bir baba pozu takınan Will gittiği bu toplantılardan birinde Marcus adında, ana-babası boşanmış bir çocukla tanışır.Çocuk Will'i kendine yakın görür ve ikili arasında güzel bir arkadaş ilişkisi başlar.

Aile temalı keyifli bir film.






19 Temmuz 2012 Perşembe

HERKESİN EVLİLİĞİ SÜPER Mİ?


Evlilik çok zor.Karşındaki kişi bunu kolaylaştırmayıp zorlaştırıyorsa daha da zorlaşıyor.Yük hep kadının omzunda.Sürekli çocuk büyütüyoruz.Evdeki adam yetmiyor büyütmeye adam etmeye bir de kendimiz doğurup baştan büyütelim diyoruz.Böylece evde çocuk sayısı bazen iki bazen üçe çıkabiliyor.Buna birde dışarda çalışmak ekleniyor.Onun dışında onun ailesi senin ailen.Bazen yeter artık diyebiliyosun.


Bana  daha iş stresi eklenmedi.Ama işe girmek üzereyim.Tabiki evde oturmakdan daha iyi olcak.Herkesin evliliğinde sorun var.Ama çok ama az.Herkesin katlanabilcekleri farklı.Erkeklere sorunca içki yok,kumar yok,dayak yok bir kadın daha ne isterki diyebiliyorlar.(örnek eşim).Bu mu yani?Zaten bunlara hiç bir kadın katlanmamalı bence.Hepsinin defosu var.Yada hepimizin.Sorun olduğu zaman çalışmıyorsun ya ondan deyip tüm sorunları es geçmek var birde.Sanki bütün gün bunları düşünüyorsun.Sabahlara kadar konuşuyorsun bir kaç gün sonra gene aynı olunca pes ediyorsun.


Bir daha dünyaya gelsem evlenmezdim herhalde.Bu eşimle alakalı değil sadece.Evlilik kendi başına çok zor.Boşanmayı düşünmeyen kadın var mıdır?Vardır birkaç istisna.Allahaşkına herkesin mi evliliği süper gidiyor?Kimse neden bloglarda bunlardan bahsetmiyor.Yada o blogları ben  mi göremiyorum ki takip ettiğim birçok blog var.İnşallah herkesin çok iyi gitsin herkes çok mutlu olsun tabiki.Ama kötü gidenler nasıl tekrar eski haline çevirdiler.Nasıl farklı baktılar ilişkilerine.Tekrar eski günlere dönmek mümkün mü?


Herşey benim bakış açıma göre değişiyor.Eşimin artıları var tabiki.Onlar olmasa  bu evlilik yürümezdi.Ama eksileri de var.Bazen hiç umursamadan devam edebiliyorum.Bazen sorunlar gözümde devleşiyor.
Herşeyden önce ben bir anneyim.İlk başta oğlumun mutluluğu geliyor tabiki.Oğlum olmasa daha farklı düşünürdüm.
Konuştuğum arkadaşlarım başka şeylerle oyalan düşünme diyorlar.Ben başka şeylerle oyalanmak istemiyorum ki ,istediğim gibi anlaşılmak istiyorum.Daha bir çok şey var istediğim ama bilmiyorum.


Bazen tam tersineyken herşey diğer tersine çevirebilcek gücü hissediyorum kendimde.O gücü bulamadığım zaman ne olcak?


Ben burda hayatımı olduğu gibi yazıyorum.Çünkü tanımadığım insanlar en zor zamanlarımda bana öyle destek oldular ki hepinize çok teşekkür ederim.Bir kişinin bile yorum yapması beni anlaması o kadar değerli ki.Depresyonumu bloğum sayesinde yendim.

17 Temmuz 2012 Salı

ANA OĞUL KAHVALTIDA


Cumartesi akşamı arkadaş arar ve yarın arkadaşımızın doğumgününü bir kahvaltı eşliğinde Maltepe'de kutlayacağız sende gel der.Anne kişisi düşünür düşünür düşünür.Baba şehirdışında gidilecek mekan biraz terste kalmakta.Çocukla tek başıma gidebilir miyim acaba?O anda bir gezme isteği cahil cesareti ağır basmakta aman ne olcak bakayım şu otobüslere denilir.Otobüsle güzergah öğrenilir.Bir minibüs bir otobüsle gidiliyor tamam.Sabah erkenden kalkılır çanta hazırlanır.Evden çıkılır minibüse binilir.O da ne?Telefon evde unutulmuştur.Nasıl haberleşcem ya gelmezlerse ya iptal olursa diye düşünüp,bu sıcakta tekrar inip eve gitmekde yemez devam edilir.Minibüsten inince çocuk kişisi delirmeye başlamış abuk sabuk isteklerde bulunmaya başlamıştır.Anne hemen yanındaki silahını(şeker) çıkarıp sakinleştirmiştir.Otobüse binilip gideceğin yer sorulup tam önünde inilmiştir.Arkadaşlarla buluşulur.Çocuk hiçbirşey yemez ama neyseki huysuzluk yapmaz.Ara sıra hırçınlaşınca baba kişisi özlenir.(Akıllı kadın çocuğa babasını sevdirir).Ormanlık alanda güzel bir gün geçirilir.Anne kişisinin korktuğu gibi olmaz.Aynı yoldan eve dönülür.

13 Temmuz 2012 Cuma

DUDAK PAYI



Dudak Payı


Çay bardağında
Bırakılan dudak payı
Kadar bile
Uzak kalamam
Gözlerine

Yakın olsun isterim
Ellerime ellerin
Yanındaki beton binaya
Yaslanması gibi
Köhne bir evin

Seni bir çivi
Gibi çaktım
Çünkü beynime
Ve toplayıp
Bütün kerpetenleri
Attım denize
 
Sunay Akın

12 Temmuz 2012 Perşembe

DURMAK YOK YOLA DEVAM:AYVALIK TATİLİ


Hiç hesap da yokken Ayvalık tatili yaptık bir hafta.Bir gün de hazırlandım tabi.Daha da iyi oldu.Ayvalık Altınova' da kaldık.Denizi güzel dondurması güzel.Ayvalık tostu güzel.Havalar çok aşırı sıcak değil bunaltmadı bizi.Yazlıkta kaldık bir akrabamızın.Çocuk için çok iyi oldu.Köpeklerle oynadı.Meyveyi dalından yedi.Herşeyin tadı başka.İstanbulda yediğimiz meyveler sebzeler çok farklı.İstanbuldan dokuz saat otobüs yolculuğu ile gittik.Kuzum hiç sorun çıkarmadı Allaha şükür.Oğlum sürekli bizimde burda evimiz olsaymış diye yakındı durdu.İnşallah birgün diyelim.






10 Temmuz 2012 Salı

İLGİNÇ FOTOĞRAFLAR


Çok hoş olmuş bayıldım:))

 Bende böyle bir fotoğrafımız olsun isterdim
 Bu fikir de süper
 Oooo olamaz ben biliyorum bu bağlantıyı:))

 Babalar çocuk bakarsa.

Bende oğluma böyle bir hatıra hazırlamak istiyorum.


Anneler herşeyi bilirler.


Güzel bir yaz hatırası

 Bir eczacının davetiyesi:))

 Banyolar için süper fikir.
alıntı

3 Temmuz 2012 Salı

AŞKIN PEYGAMBERİ




Arka Kapak

Gözlerini yumdu. Kalbine dokundu ve "Muhammed" dedi kadın!
O vakit çekildi sular, tufanı durdu! "Muhammed" dedi, ateşi güle değdi. "Muhammed" dedi, kuyu sonsuz kapılara açıldı! Bir kez daha "Muhammed" dedi. Aşk ile gül ile ümit ile gözleri ötelere uzandı!
Bu kez anladı, bulmuş olmanın tarifsiz sevinciyle. Kalın bir defter çekti önüne.
"kurtuluşun sırrı" diye yazdı başlık sahifesine! Altına daha küçük harfler ile ekledi: " yalnız benim kurtuluşuma değil tüm yaratılmışların"… Defteri bir kenara itti! Üzerinden geçtiği tüm isimlerin kapısına bir kez daha gitti! Aradığı ismi bulmuştu da, ismi bilmek yetmezdi karanlığının aydınlanmasına… Bildiğinin üzerinden hissede hisse de geçmeli ve yaşamalıydı her zerresiyle! Böyle irkildi kadın… "Öyleyse Muhammedi yaşamalıyım ve onda kaybetmeliyim kendimi" dedi.





Okunması gereken, peygamber efendimizin hayatını çok güzel ve akıcı bir şekilde anlatan bir kitap.